Bir Aldatmaca Daha!

Cuma, 05 Ekim 2007

İngiltere'de Kasım ayında genel seçim konusu gündeme oturdu. Ancak bu seçimlerin Kasım ayında olup olmayacağı henüz daha kesinlik kazanmadı. İngiltere'de yapılacak seçimlerde hükümetteki İngiliz Emek Partisi'nin yeni başbakanı Gordon Brown ne kadar da "sendika yanlısı" bilinse de son 10 yıllık Maliye Bakanlığı dönemi onun İngiliz tekelci burjuvazisinin temsilcisi olduğunu binlerce kez kanıtladı. Tüm bunlar iyi de İngiltere Genel Seçimleri'nin Kıbrıs ile bağlantısı ne?

İngiltere'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Joan Ryan geçtiğimiz günlerde Kıbrıs'ı ziyaret ederek gerek Papadopullos ve Hristofiyas gerekse de Talat ile ayrı ayrı görüşmeler yaptı. Hatta siyasi temsilcilerle özel yemekler bile yedi. Amacının Kıbrıs sorununa ivme kazandirmak olduğunu söylese de İngiltere'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Joan Ryan'ı meşgul eden başka sorun vardır. O da İngiltere'de yapılacak Genel Seçimler'de belirli yerlerde oy potansiyeli olan Kıbrıslı seçmenlerdir. Hatta Joan Ryan'ın  seçildiği ve büyük olasılıkla yeniden aday olacağı böge de Edmonton North olduğu dikkate alınırsa bu daha iyi anlaşılır. İngiltere'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi atanır atanmaz Kıbrıs'a gelen Joan Ryan'ın ziyareti bu açıdan da ele alınmalı. Çünkü önümüzdeki dönemde Kıbrıs sorunu ile ilgili bir ilerleme olmayacağı tüm burjuva uzman ve politikacılar tarafından da bilinmektedir. Kıbrıs sorunun ancak Şubat 2008'de yapılacak seçim sonuçlarına göre en erken Mart 2008'de yeniden ele alınacağı bir gerçek. O zaman? Düğün değil bayram değil İngiltere'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Joan Ryan Kıbrıs'a neden geldi? Büyük emperyalist güçlere bel bağlayarak Kıbrıs'ta burjuva-emperyalist bir çözüm için çırpınır görünen Kıbrıslı burjuvalarımızın varlıkları da Kıbrıs'ın bölünmüşlüğüne dayanır. Öyle bir durumda İngiltere'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Joan Ryan ile yapılan görüşmeler bizim yerli burjuvalar için halkı aldatma aracı olarak kullanıldığı kesin. Joan Ryan ile yapılan görüşmelerde hükümetteki İngiliz Emek Partisi ve onun temsil ettiği tekelci burjuvazisi çıkarlarını koruma azminde olduğu kesindir. Hatta o kadar ki o çıkarların korunması ve azami karların artırılması için kan bile döküyorlar. Joan Ryan'ın ziyareti işte bu çerçevede, Kıbrıs'taki burjuva politikacılar aracılığı ile İngiltere'deki, daha doğrusu Londra'daki Kıbrıs kökenli seçmenleri etkilemeye yönelik. Kıbrıs ve Türkiye kökenli seçmenlerin gerek Muhafazakar gerekse de Emek partileri terk ederek bağımsız adayları kayma kaygısı Joan Ryan'ı Kıbrıs'a kadar getirdi. Çünkü Londra'daki Kıbrıs kökenliler (Rum ve Türk) Kıbrıs halkı gibi burjuva emperyalist çözümün çoook uzak olduğunu artık görmeye başladı. Oysa bu kesimlerin bazıları Annan Planı döneminde o kadar umutluydular ki uzun zaman İngiltere'ye yerleşmiş olmalarına karşın Kıbrıs'a geri dönüş planları bile yapmışlardı. Kıbrıs'ın bugünkü bölünmüşlüğünün en fazla İngiliz emperyalizmine yaradığı dikkate alındığında Joan Ryan ve onun temsil ettiği sınıf adada yine mavi boncuk dağıtmaya girişti. Biz bu gibi ziyaretlerle aldatılmayı kabul mu edeceğiz yoksa kurtuluşumuzu kendi ellerimizle mi sağlayacağız? Kıbrıs'ta gerçek kalıcı bir barışın ancak ve ancak adada garantörlüklerin kaldırılması, tüm garantür ve yabancı askerlerin çekilmesi ve yabancı tekellerin adadaki etkinliğine son verilmesi ile geleceği kararlılıkla savunulmalı. Bu kurtuluşun da dünya emperyalist siteminin adadaki uzantılarının ve onun iktidarlarına son verecek olan Anti-Emperyalist Birleşik Cephe Hükümeti ile mümkün olacağı teslim edilmelidir.