Rusya Sosyal-Demokratlarının Görevleri

V.İ. Lenin

RUSYA SOSYAL-DEMOKRATLARININ GÖREVLERİ (106)

Doksanlı yılların ikinci yarısı, Rusya devriminin sorunlarının çözümü ve ortaya konuşu üzerine yapılan çalışmalarda dikkate değer bir artışa şahit oldu. Yeni bir devrimci partinin, Narodnaya Pravo­’nun(107) ortaya çıkışı, Sosyal-Demokratların başarıları ve büyüyen etkinliği, Narodnaya Volya(108) içindeki gelişim, bütün bunlar hem işçilerin ve hem Sosyalist aydınların eğitim çevrelerinde, hem de illegal yayınlarda, program sorunları üzerine canlı bir tartışmayı beraberinde getirdi. Bahsi geçen son alanla ilgili olarak şunlara işaret edilmesi gerekir: Narodnaya Pravo Partisinin “Acil Bir Sorun”u ve “Manifesto”­su (1894), Narodnaya Volya Grubunun Bildirisi, Rusya Sosyal-Demokratları Ligası’nın(109) yurtdışında yayınladığı Rabotnik’i, Rusya’da esas olarak işçiler için çıkartılan devrimci broşürlerin artışı,ve St. Petersburg’da 1896’daki önemli grevlerle ilgili olarak, St. Petersburg Ligası’nın ajitasyon çalışması, vb.

Şu anda (1897 sonu), bize göre en acil sorun, Sosyal-Demokratların pratik faaliyetleridir. Sosyal Demokrasinin pratik yönünü vurguluyoruz, çünkü teorik alanda en kritik devre, yani bir yanda rakiplerinin onu anlamayı inatçı bir şekilde reddettiği devre, ortaya çıktığı anda yeni akımı bastırmak için harcanan güçlü çabaların devresi ve diğer yanda Sosyal-Demokrasinin ilkelerinin cesurca savunulması devresi-şimdi arkamızda kalmıştır. Şimdi Sosyal-Demokratların teorik görüşlerinin esas ve temel hatları yeterince açığa kavuşmuştur. Aynı şey, Sosyal-Demokrasinin pratik yönü, siyasi program, metotları, taktikleri hakkında söylenemez. Kanımızca, Sosyal­ Demokrasi ve devrimciler arasında tam bir yaklaşmayı önleyen karşılıklı yanlış anlamalar, yanlış kavramlar bu alandadır, ki burada, teoride Narodnaya Volya’nın ilkelerini tümüyle reddeden; pratikte olguların mantığının zorlaması sonucu işçiler arasında propaganda ve ajitasyon yapan ve hatta işçiler arasındaki faaliyetlerini sınıf mücadelesi temeline oturtan ya da demokratik görevleri, tüm programın ve tüm devrimci eylemin temeli yapmak eğiliminde olan devrimciler söz konusudur. Yanılmıyorsak bu sonuncu özellik, bugün Rusya’da Sosyal-Demokratlara paralel faaliyet gösteren iki devrimci grup için geçerlidir: Narodnaya Volya ve Narodnaya Pravo.

Dolayısıyla biz, Sosyal-Demokratların pratik görevlerini açıklamaya çalışmanın, Sosyal-Demokratların programının şu anda var olan üç programdan en akla yatkın olmasının kanıtlarını ve önemli ölçüde yanlış anlama temelinde ona karşı olan fikirleri sergilemenin zamanının özellikle uygun olduğunu düşünüyoruz.

Gayet iyi bilindiği gibi, Sosyal Demokratların pratik faaliyetlerinin amacı proletaryanın sınıf mücadelesine önderlik etmek; ve bu mücadeleyi şu iki şekillenmesinde örgütlemektir: sosyalist (sınıf sistemini yıkmak amacıyla kapitalist sınıfa karşı mücadele ve sosyalist toplumun örgütlenmesi) ve demokratik (Rusya’da siyasi özgürlüğü kazanmayı Rusya’nın sosyal ve siyasi sistemini demokratikleştirmeyi amaçlayan mutlakiyete karşı mücadele). Gayet iyi bilindiği gibi, demiştik. Ve gerçekten de, ayrı bir sosyal devrimci akım olarak ortaya çıktıkları ilk andan itibaren, Rusya Sosyal-Demokratları, her zaman faaliyetlerinin bu amacını çok kesin bir şekilde belirttiler, her zaman proletaryanın sınıf mücadelesinin ikili şekillenmesini ve içeriğini vurguladılar ve her zaman, sosyalist ve demokratik görevler arasındaki, aldıkları isimlerde de açıkça ifade edilen ayrılmaz birliğin üzerinde ısrarla durdular. Bununla beraber, bu gün de, Sosyal Demokratlar hakkında alabildiğince çarpıtılmış fikirlere sahip ve Sosyal-Demokratları siyasi mücadeleyi, vs. ihmal etmekle suçlayan sosyalistlerle karşılaşırsınız. O halde, Rusya Sosyal-Demokrasisinin pratik faaliyetlerinin iki yönünün tarif edilmesi üzerine biraz duralım.

Sosyalist eylemle başlayalım. Bununla ilgili olarak kişi, St. Petersburg İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Sosyal-Demokratik Mücadele Ligası’nın, St. Petersburg’da işçiler arasında faaliyetlerine başlamasından bu yana, Sosyal-Demokratik faaliyetin karakterinin oldukça açık hale geldiğini düşünecektir. Rusya Sosyal-Demokratlarının sosyalist faaliyetleri, bilimsel sosyalizmin öğretilerinin propaganda yoluyla yayılmasından, yani bugünkü toplumsal ve ekonomik sistem hakkında, bu sistemin temeli gelişmesi hakkında, Rusya toplumunun farklı sınıfları ve bu sınıfların birbirleriyle olan karşılıklı ilişkileri, birbirleriyle olan mücadeleleri, sınıfının bu mücadeledeki rolü ve işçi sınıfının çöken ve yükselen sınıflara ve kapitalizmin geçmişi ve geleceğine karşı tutumu, uluslararası Sosyal-Demokrasinin ve Rusya işçi sınıfının tarihi görevleri hakkında, işçiler arasında doğru bir kavrayışın yayılmasından oluşur. Rusya’nın bugün içinde bulunduğu siyasi koşullar ve işçi kitlelerinin bugünkü gelişme düzeyi, işçiler arasında yapılacak propaganda çalışmasına sıkı sıkıya bağlı olan ajitasyon çalışmasını doğal olarak ön plana çıkarmaktadır. İşçiler arasında ajitasyon yapmak, Sosyal-Demokratların, işçi sınıfının bütün kendiliğinden mücadelelerine ve işçilerle kapitalistler arasında işgünü,ücretler, çalışma koşulları, vb., vb., konusunda patlak veren bütün çatışmalara katılmaları anlamına gelir. Görevimiz, faaliyetlerimizi işçilerin hayatının bütün günlük sorunlarıyla birleştirmek, bu işçi sorunları anlamada işçilere destek olmak, onların dikkatini en ağır haksızlıklara çekmek,işçilerin patronlara karşı taleplerini daha somut ve amaca en uygun biçimde ifade etmelerine yardımcı olmak, işçiler arasında dayanışma bilincini ve dünya proletarya ordusunun bir parçası olan birleşik bir işçi sınıfı olarak Rusya işçilerinde, çıkarlarının ve davalarının bir olduğu bilincini geliştirmektir, işçiler arasında eğitim çevreleri örgütlenmesi, bu çevrelerle merkezi Sosyal-Demokrat grup arasında düzenli gizli temasın sağlanması, işçi yayınlarının basılıp dağıtılması, işçi hareketlerinin bütün merkezlerinde bir rapor verme sisteminin örgütlenmesi, ajitasyon amacıyla bildiri ve çağrıların basılıp dağıtılması ve tecrübeli bir ajitatör kadrosunun yetiştirilmesi, genel hatlarıyla Rusya Sosyal-Demokrasisinin sosyalist faaliyetinin alacağı biçimler bunlardır.

Çalışmamız her şeyden önce ve esas olarak fabrikalara, şehir işçilerine yöneliktir. Rusya Sosyal-Demokrasisi, gücünü israf etmemelidir. Faaliyetlerini Sosyal-Demokratik fikirlere karşı en hassas olan, entelektüel ve siyasal bakımdan en gelişmiş ve ülkenin büyük merkezlerindeki yoğunluk ve sayısal durumları nedeniyle en önemli olan sanayi proletaryası arasında kalıcı bir devrimci örgüt yaratmak Sosyal-Demokrasinin ilk ve en acil görevidir, öyle ki; bundan sapmak, bugünkü durumda hayli akılsız bir iş olacaktır. Fakat, bir yandan güçlerimizi fabrika işçileri üzerinde yoğunlaştırmanın gerekliliğini kabul ederken ve gücümüzü israfa karşı çıkarken, diğer yandan Rusya Sosyal ­Demokratlarının, Rusya proletaryası ve işçi sınıfının diğer tabakalarını ihmal edeceğini zerre kadar öne sürmeyi istemiyoruz. Hiç de öyle değil. Rusya fabrika işçilerinin bizzat kendi yaşam koşulları, onları, son derece kötü şartlarda yaşayan ve kasabalarda ve köylerde fabrika dışına serpiştirilmiş endüstri proletaryası ve zanaatkarlar ile çok yakın ilişkileri içine girmeye zorlar. Rusya fabrika işçisi, aynı zamanda kırsal nüfusla da doğrudan ilişki içine girer (çoğu zaman fabrika işçisinin ailesi kırsal alanlarda yaşar), ve bunun sonucu olarak kırsal proletarya ile, milyonlarca düzenli çiftlik işçisi ve günlük işçiyle ve aynı zamanda küçücük toprak parçalarına sımsıkı sarılıp borçlarını çalışarak ödemeye çabalayan ve her türlü işi üstlenen, yani kendileri de ücretli işçi olan mülksüzleştirilmiş köylülerle de yakın ilişki içine girmekten başka bir şey yapamaz. Rusya Sosyal-Demokratları, güçlerini zanaatkarlara ve kır emekçilerine yöneltmeyi zamansız olarak değerlendirirler fakat onları ihmal etmeye hiç niyetleri yoktur. Onlar ileri işçileri, aynı zamanda kır emekçilerinin ve zanaatkarların yaşamlarını etkileyen sorunları aydınlatmaya çalışacaklardır. Öyle ki, bu işçiler, proletaryanın daha geri tabakalarıyla temasa geldiklerinde onlara sınıf mücadelesini, sosyalizmi ve genel olarak Rusya demokrasisinin ve özel olarak da Rusya proletaryasının siyasi görevleriyle ilgili fikirleri aşılayacaklardır. Fabrika şehir işçileri arasında yapılması gereken bunca iş varken, zanaatkarlar ve kır emekçileri arasına ajitatör göndermek uygun değildir, fakat bir çok durumda sosyalist ister istemez bu insanlarla temasa gelir ve o, bu fırsatlardan yararlanmayı bilmeli ve Rusya’da Sosyal-Demokrasinin genel görevlerini anlamalıdır. Dolayısıyla Rusya Sosyal-Demokratlarını, dar görüşlülükle ve fabrika işçilerinin yararına çalışan nüfusun büyük kesimini ihmal etmekle suçlayanlar son derece yanılıyorlar. Tam tersine, proletaryanın ileri kesimleri içindeki ajitasyon, (hareket genişledikçe) bütün Rusya proletaryasını uyandırmanın en emin ve tek yoludur. Sosyalizm ve sınıf mücadelesi fikrinin şehir işçileri arasında yayılması kaçınılmaz olarak bu fikirlerin daha küçük ve daha dağınık kanallarda akmasına sebep olacaktır. Bu, bu görüşlerin daha derin kök salmasını ve Rusya devriminin ve Rusya işçi sınıfı hareketinin öncüsü içine yayılmasını talep eder. Rusya Sosyal-Demokrasisi, gücünü fabrika işçileri arasında faaliyete yoğunlaştırırken, pratikte, sosyalist faaliyetlerini, proletaryanın sınıf mücadelesi üzerinde temellendirir hale gelen Rusya devrimcilerine destek vermeye hazırdır; fakat diğer devrimci gruplarla yapılan hiç bir pratik ittifakın, teori, program veya bayrakla ilgili konularda uzlaşmalar ya da tavizlere yol açamayacağını, yol açmaması gerektiğini de hiç bir şekilde gizlemez. Bilimsel sosyalizm ve sınıf mücadelesi doktrininin, devrimci harekete bugün bayraklık edebilecek tek devrimci teori olduğuna inanan Rusya Sosyal-Demokratları, bu doktrini yaymak için; onu yanlış yorumlamalara karşı korumak için ve Rusya’daki hala genç olan işçi sınıfı hareketine daha puslu doktrinler zorlamaya çalışan her türlü girişimle mücadele için her türlü çabayı sarfedecektir. Teorik sebeplendirmeler ispat ediyor ve Sosyal-Demokratların pratik faaliyetleri gösteriyor ki; Rusya’da bütün sosyalistler, Sosyal-Demokrat olmalıdırlar.

Şimdi de, Sosyal-Demokratların demokratik görevler ve demokratik çalışmasını ele alalım. Tekrarlayalım ki, bu çalışma sosyalist faaliyete ayrılmaz bir şekilde bağlıdır. Sosyal-Demokratlar, işçiler arasında propaganda yürütürken siyasi sorunlardan geri durmazlar ve onlar, siyasi sorunlardan geri durmak için her çabayı yada hatta onları bir kenara itmeyi derin bir hata ve enternasyonal Sosyal-Demokrasinin temel ilkelerinden bir sapma olarak değerlendirirler. Bilimsel sosyalizmin yayılmasıyla birlikte Rusya Sosyal-Demokratları işçi sınıfı kitleleri arasında demokratik fikirlerin propaganda edilmesini bir görev olarak önlerine koyarlar; bütün belirtileriyle mutlakiyetin; onun sınıf içeriğinin, onu devirmenin gerekliliğinin Rusya’nın siyasi ve sosyal sisteminin demokratikleşmesini ve siyasi özgürlüğü elde etmeksizin, işçilerin davası için başarılı bir mücadele yürütmenin imkansızlığının anlaşılmasını yaymak için çabalarlar. Sosyal-Demokratlar, işçiler arasında,onların acil ekonomik talepleri üzerine ajitasyon yürütürken, acil siyasi ihtiyaçlar ve işçi sınıfının sıkıntı ve talepleri üzerinde ajitasyona; her grevde, işçiler­ ve kapitalistler arasındaki her çelişkide ortaya çıkan polis zulmüne karşı ajitasyona; genelde Rus vatandaşı olarak özelde de en fazla baskı altında bulunan, en az haklara sahip sınıf olarak işçilerin haklarının kısıtlanmasına karşı ajitasyona, işçilerle doğrudan ilişki içinde olan ve işçi sınıfına siyasi kölelik durumunu açıkça sergileyen mutlakiyetin uşaklarına ­ve en önde gelen her temsilcisine karşı ajitasyona ayrılmaz bir şekilde bağlar. Ekonomik alanda, işçilerin hayatını etkilemeyen, ekonomik ajitasyon amacı ile kullanılamayacak hiç bir konu olmadığı gibi, siyasi alanda da siyasi ajitasyon konusu olmaya yaramayacak hiç bir konu yoktur. Sosyal-Demokratların faaliyetlerinde bu iki çeşit ajitasyon, aynı madalyonun iki yüzü gibi birbirlerine bağlıdırlar. Hem ekonomik, hem de siyasi ajitasyon, proletaryanın sınıf bilincini geliştirmek için aynı derecede gereklidir; hem ekonomik hem siyasi ajitasyon Rusya işçilerinin sınıf mücadelesine önderlik etmesi için aynı derecede gereklidir, çünkü her sınıf mücadelesi bir siyasi mücadeledir. İşçilerin sınıf bilinçlerini yükselterek, birleşik eylem için ve Sosyal-Demokrasinin idealleri uğruna mücadele için onları örgütleyerek, disiplin altına sokarak ve eğiterek ajitasyonun bu iki türü, işçilerin acil konular ve ihtiyaçlarda kendi güçlerini denemesini, düşmanlarından kısmi imtiyazlar koparmasını ve böylece ekonomik şartlarının iyileşmesini, kapitalistleri,örgütlü işçilerin gücünü hesaba katmaya zorlamayı, hükümeti işçilerin haklarını genişletmeye, onların taleplerine kulak vermeye zorlamayı ve hükümetin, güçlü bir Sosyal-Demokrat örgüt tarafından yönlendirilen işçi kitlelerinin düşmanlığından sürekli korkmasını sağlamayı mümkün kılar.

Sosyalist ve demokratik propaganda ve ajitasyon arasında ayrılmaz birliğe ve her iki alandaki devrimci faaliyetin tanı paralelliğine dikkat çektik. Bununla beraber, bu iki çeşit faaliyet ve mücadele arasında büyük bir fark vardır. Farklılık, ekonomik mücadelede proletaryanın, belki, proletaryaya doğru yönelen küçük-burjuvazi unsurlarından aldığı yardım dışında (açıktır ki her zaman değil) toprak sahibi asilzadelere ve burjuvaziye karşı tamamıyla yalnız olmasındadır. Fakat demokratik, siyasi mücadelede Rusya işçi sınıfı yalnız değildir, onun yanında mutlakiyete düşman oldukları ve şu veya bu şekilde onunla savaştıkları için tüm siyasi muhalefet unsurları, tabakaları ve sınıfları yer alır. Burada proletarya ile yan yana; istibdat hükümetinin zulmü altında olan burjuvazinin veya eğitilmiş sınıfların veya küçük-burjuvazinin ya da milliyetlerin, dinlerin ve mezheplerin, vb. muhalif unsurları dururlar. İşçi sınıfının bu unsurlara karşı hangi tavır içine girmesi gerektiği sorusu tabii olarak doğar. Daha sonra, istibdada karşı işçi sınıfı bunlarla ortak mücadelede birleşmemeli midir? Ne de olsa, bütün Sosyal-Demokratlar, Rusya’da siyasi devrimin sosyalist devrimden daha önce geleceğini kabul etmektedirler, dolayısıyla, şimdilik sosyalizmi bir kenara bırakarak, istibdada karşı mücadele etmek için siyasi muhalefet içindeki tüm unsurlarla birleşmeleri gerekmez mi? İstibdada karşı mücadeleyi güçlendirmek için bu elzem değil midir?

Bu iki soruyu inceleyelim.

İstibdada karşı mücadele eden olarak işçi sınıfının, muhalefetteki tüm diğer sosyal sınıf ve gruplara karşı tavrı, ünlü Komünist Manifesto’da açıklanmış olan Sosyal-Demokrasinin temel ilkeleri tarafından çok açık bir şekilde belirlenmiştir. Sosyal-Demokratlar, ilerici sosyal sınıfları, gerici sınıflara karşı, burjuvaziyi imtiyazlı toprak sahibi kastlara ve bürokrasiye karşı, büyük burjuvaziyi küçük-burjuvazinin gerici çabalarına karşı desteklerler. Bu destek, Sosyal-Demokrat olmayan program ve ilkelere taviz vermeyi ne var sayar, ne de gerektirir -bu, belirli bir düşmana karşı bir müttefike verilen destektir. Bundan başka, Sosyal-Demokratlar, bu desteği ortak düşmanın yenilmesini kolaylaştırmak için verirler, fakat bu geçici müttefiklerden kendileri için hiç bir şey beklemez ve onlara hiç bir şey teslim etmezler. Sosyal-Demokratlar, günün sosyal sistemine karşı her hareketi desteklerler, onlar, bütün ezilen milliyetleri, baskı altındaki dinleri, hor görülen sosyal kastları, vs. eşit haklar için mücadelelerinde desteklerler.

Siyasi muhalefetin tüm unsurlarına destek, Sosyal-Demokratların propagandasında şu gerçekle ifade edilecektir: İstibdadın, işçilerin davasına karşı düşmanca olduğunu gösterirken, onlar aynı zamanda istibdadın diğer çeşitli sosyal gruplara karşı düşmanlığına da işaret edecekler, onlar belirli bir konu üzerine belirli bir grevde işçi sınıfının diğer gruplarla dayanışmasına işaret edeceklerdir. Ajitasyonda ise bu destek, Sosyal-Demokratların, istibdadın polis zulmünün her şeklinden, işçilere, bu zulmün genelde tüm Rusya vatandaşlarını ve özelde bilhassa ağır olarak ezilen sosyal kastların, milliyetlerin, dinlerin, mezheplerin, vs. temsilcilerini nasıl etkilediğine ve bu zulmün bilhassa işçi sınıfını nasıl etkilediğine işaret etmek için yararlanmasıyla ifade edilecektir. Son olarak, pratikte bu destek, Rusya Sosyal-Demokratlarının, belirli hedeflere varabilmek amacıyla diğer devrimci akımlarla ittifaklar kurmaya hazır olduklarını göstermede ifade edilecektir ve bu hazır olma pratikte birden fazla kez gösterilmiştir.

Bu, bizi ikinci soruya getirir. Çeşitli muhalefet gruplarından biri veya diğeri ile işçilerin dayanışmasına işaret ederken, Sosyal-Demokratlar her zaman işçileri diğerlerinden ayıracaklar, onlar her zaman bu dayanışmanın geçici ve şartlara bağlı olduğunu gösterecekler, onlar her zaman, yarın kendini, bugünün müttefikleriyle muhalefet içinde bulabilecek olan proletaryanın bağımsız sınıf karakterini vurgulayacaklar. Bize “böyle bir hareket, şimdiki, siyasi özgürlük için savaşan herkesi zayıflatacaktır” denecektir. Biz, böyle bir hareket, siyasi özgürlük için savaşan herkesi güçlendirecektir, diye cevap vereceğiz. Yalnızca, belirli sınıfların gerçek çıkarlarının bilinçli bir şekilde tanınmasına dayanan savaşçılar güçlüdürler ve hali hazırda çağdaş toplumda ağırlıklı bir rol oynayan bu sınıf çıkarlarının üstünü örtmek için yapılan her çaba, savaşçıları yalnızca zayıflatacaktır. Bu, birinci noktadır. İkinci nokta şudur ki; istibdada karşı mücadelede, işçi sınıfı kendisini ayırmalıdır, çünkü yalnızca o istibdadın sonuna kadar tutarlı ve katıksız düşmanıdır, yalnızca işçi sınıfı ile istibdat arasında hiçbir taviz mümkün değildir, yalnızca işçi sınıfı içinde demokrasisi geriye bakmayan, kararsız olmayan, kısıtlamasız bir şampiyon bulabilir. Nüfusun bütün diğer sınıflarının, gruplarının ve tabakalarının istibdada düşmanlığı kısıtsız değildir, onların demokrasisi her zaman geriye bakar. Burjuvazi, istibdadın, endüstriyel ve sosyal gelişmeyi geciktirdiğini idrak etmeden yapamaz, fakat siyasi ve sosyal sistemin tam bir şekilde demokratikleşmesinden korkar ve her an, istibdatla, proletaryaya karşı birleşebilir. Küçük burjuvazi tabiatı gereği iki yüzlüdür, bir yanda proletaryaya ve demokrasiye doğru yönelirken, diğer yanda gerici sınıflara doğru yönelir ve tarihin akışını durdurmaya çalışır, istibdadın tatlı dili ve deneyimleriyle (mesela 3. Alexander’ın “halk siyaseti”(110) ile) baştan çıkarılmaya yatkındır, kendi küçük mal sahibi konumunu güçlendirme gayesi ile hakim sınıflarla proletaryaya karşı bir ittifak yapabilirler. Eğitilmiş kişiler ve genel olarak “aydınlar”, bilgiyi ve düşünceyi ezen istibdadın merhametsiz polis zulmüne karşı isyan etmeden duramazlar fakat bu aydınların maddi çıkarları, onları, istibdada ve burjuvaziye bağlar, onları tutarsız olmaya, taviz vermeye, resmi aylık için veya kar ve kar hisselerinin paylaşımı için devrimci ateşliliklerini ve muhalif konumlarını satmaya zorlar. Ezilen milliyetler ve baskı altında olan dinler içindeki demokratik unsurlara gelince, herkes bilir ve görür ki, nüfusun bu kategorileri içindeki sınıf uzlaşmazlıkları, herhangi bir kategori içindeki sınıfları bağlayan demokratik kurumlar yararına ve istibdada karşı dayanışmadan daha derin ve güçlüdür. Sadece proletarya, mutlakiyetin, herhangi bir imtiyaz ya da taviz veremeyen, tutarlı bir şekilde demokratik ve kararlı bir düşmanı olabilir -ve sınıf konumundan ötürü olmalıdır. Sadece proletarya, siyasi özgürlük ve demokratik kurumlar için öncü savaşçı olabilir. Çünkü, birincisi, siyasi zulüm, konumu müstebit idarenin şeklinin düzenlenmesinin sağlanmasına hiç bir şans tanımayan proletarya üzerinde en ağır bir şekilde yoğunlaşmıştır –proletarya, yüksek otoritelere, memurlara bile ulaşamaz ve kamuoyunu etkileme olanağına sahip değildir. İkinci olarak, sadece proletarya siyasi ve sosyal sistemin tam bir şekilde demokratikleştirilmesini sağlayabilir, çünkü bu, sistemi işçi sınıfının ellerine bırakacaktır. Bundan dolayı diğer sınıf ve grupların demokratik emelleri ile işçi sınıfının demokratik faaliyetlerinin kaynaştırılması, demokratik hareketi zayıflatacaktır, siyasi mücadeleyi zayıflatacaktır, siyasi mücadeleyi taviz vermeye yatkın, daha az tutarlı, daha az kararlı yapacaktır. Diğer yandan eğer işçi sınıfı demokratik kurumlar için öncü savaşçı olarak öne çıkarsa, bu, demokratik hareketi güçlendirecek, siyasi özgürlük için mücadeleyi güçlendirecek, çünkü işçi sınıfı, bütün diğer demokratik ve siyasi muhalefeti teşvik edecek; liberalleri siyasi radikallere doğru itecek, radikalleri bu­ günün toplumunun tüm siyasi ve sosyal yapısı ile geri dönüşü olmayan bir kopuşa doğru itecektir. Yukarıda, Rusya’da bütün sosyalistlerin Sosyal-Demokrat olmaları gerektiğini söylemiştik. Şimdi de, Rusya’da tüm gerçek ve tutarlı demokratların Sosyal-Demokrat haline gelmeleri gerektiğin ekliyoruz.

Ne demek istediğimizi bir örnekle göstereceğiz. İdare işlerinde uzmanlaşan ve halkla karşılaştırıldığında imtiyazlı bir konumda olan özel bir kişiler kategorisini temsil eden olarak devlet memuriyetini, bürokrasiyi ele alalım. Bu kurumu, istibdatçı ve yarı-Asyatik Rusya’dan kültürlü, hür ve medeni İngiltere’ye kadar her yerde, burjuva toplumun zaruri bir organı olarak görürüz.

Hükümet görevlileri karşısında halkın, haklardan tümü ile yoksun olması ve imtiyazlı bürokrasi üzerinde kontrolün tümden yok olması, Rusya’nın geri kalmışlığına ve onun mutlakiyetçiliğine tekabül eder. İngiltere’de idare üzerinde güçlü halk kontrolü sözkonusudur, fakat orada bile bu kontrol, tam olmaktan uzaktır, orada bile bürokrasi, imtiyazların hiç de az olmayan bir kısmını hala elinde tutar; hiç de nadir olmayan bir şekilde halkın hizmetçisi değil, efendisidir. İngiltere’de bile, güçlü sosyal grupların bürokrasinin imtiyazlı konumunu destekledikleri ve bu kurumun tam bir şekilde demokratikleştirilmesine engel olduklarını görürüz. Niçin bu böyledir? Çünkü bu kurumu tamamıyla demokratikleştirme sadece proletaryanın çıkarınadır, burjuvazinin en ileri katmanları, bürokrasinin belirli imtiyazlarını savunurlar ve tüm memurların seçimine karşıdırlar, seçmenliğin şarta bağlanmasının tümüyle kaldırılmasına karşıdırlar, memurların halka karşı doğrudan sorumlu tutulmasına karşıdırlar, vs., çünkü bu tabakalar, proletaryanın böylesine tam bir demokratikleşmeden burjuvaziye karşı kullanmak üzere yararlanacağını görürler. Rusya’da da durum böyledir. Rusya halkının pek çok ve en farklı tabakaları, herşeye kadir, sorumsuz, kokuşmuş,vahşi, cahil ve asalak Rusya bürokrasisine karşıdırlar. Fakat, proletarya dışında, bu tabakaların bir tanesi bile, bürokrasinin tümüyle demokratikleşmesini kabul etmeyecektir, çünkü tüm bu tabakaların (burjuvazi, küçük burjuvazi, genel olarak “aydınlar”) bürokrasiyle bazı bağları vardır, çünkü tüm bu tabakalar, Rusya bürokrasisinin dost ve akrabalarıdırlar. Kutsal Rusya’da radikal bir aydın ya da sosyalist bir aydının, İmparatorluk Hükümetinde, günlük büro gidişatı çerçevesi içinde “iyi” yaptığı düşüncesiyle rahatlayan, kamçı ve kırbaç hükümetine karşı kölece boyun eğişini, siyasi kayıtsızlığını, haklılaştırmak için bu “iyi”yi öne süren bir memura dönüşmesinin ne kadar kolay olduğunu kim bilmez ki? Sadece proletarya istibdada ve Rusya bürokrasisine kayıtsız şartsız düşmandır, sadece proletaryanın aristokratik burjuva toplumun bu organlarıyla hiç bir bağı yoktur ve sadece proletarya onlara karşı uzlaştırılamaz düşmanlık ve kararlı bir mücadele yürütme yeteneğine sahiptir.

Sınıf mücadelesinde Sosyal-Demokrasinin önderlik ettiği proletaryanın Rusya demokrasisi için öncü savaşçı olduğunu gösterirken, Rusya Sosyal-Demokrasisinin siyasi görevleri ve siyasi mücadeleyi arka plana ittiği şeklinde oldukça yaygın ve acayip bir görüşle karşılaşıyoruz. Gördüğümüz gibi bu hakikatin tam tersidir. Sık sık açıklanan ve yurtdışında Emeğin Kurtuluşu gurubu (111) tarafından basılan daha ilk Rusya Sosyal-Demokratik yayınlarda, bildirilerde ve kitaplarda açıklanmış olan Sosyal­-Demokrasinin ilkelerinin bu kadar hayret verici bir şekilde yanlış anlaşılmasını nasıl açıklayacağız? Görüşümüze göre; bu şaşırtıcı gerçeğin açıklaması şu üç durumda yatmaktadır.

Birincisi, bunun açıklaması, genel olarak programlarını ve faaliyet planlarını, ülkede var olan, tarihi olarak belirli ilişkiler içinde yer alan gerçek sınıfların tam bir değerlendirmesi üzerinde değil de, soyut fikirler üzerinde temellendirmeye alışık eski devrimci teorilerin temsilcilerinin Sosyal-Demokratik ilkelerini anlamaktaki başarısızlıklarında yatmaktadır. Rusya demokrasisini destekleyen çıkarların gerçekçi bir tartışmasının eksikliği, yalnızca Rusya Sosyal-Demokrasisinin Rusya devrimcilerinin demokratik görevlerini arka planda bıraktığı düşüncesini doğurabilir.

İkinci olarak, bunun açıklaması, ekonomik ve siyasi konular, ve sosyalist ve demokratik faaliyetler, bir bütünde, proletaryanın tek sınıf mücadelesinde birleştirildiklerinde, bunun, siyasi mücadeleyi halk kitlelerinin gerçek çıkarlarına yakınlaştırarak, siyasi konuları aydınların kasvetli çalışmalarından çıkartıp sokaklara, işçilerin ve emekçi sınıfların ta ortasına getirerek, soyut fikirleri, siyasi baskının gerçek belirtileri ile değiştirerek -ki bu siyasi baskıdan en fazla acı çeken proleterlerdir ve Sosyal-Demokratlar ajitasyonlarını bu temel üzerinde yürütürler­ demokratik hareketi ve siyasi mücadeleyi zayıflatmadığını ve fakat güçlendirdiğini anlamaktaki başarısızlıkta yatmaktadır. Rusya radikali, sık bir şekilde Sosyal-Demokratların, siyasi mücadeleye katılması için doğrudan ve dürüstçe işçilere çağrı yapmak yerine, işçi sınıfı hareketinin gelişmesi ve proletaryanın sınıf mücadelesinin örgütlenmesi görevlerine işaret ettiği ve dolayısıyla demokrasisinden geri çekildiği, siyasi mücadeleyi arka plana ittiği izlenimi içindedir. Fakat bu eğer geri çekilmekse, Fransız atasözündeki anlamında bir geri çekilmedir: ‘‘Il faut reculer pour mieux sauter!’’ (Daha ileri bir atılım yapmak için geri çekil)

Üçüncüsü; yanlış anlaşılma,tamda ‘‘siyasi mücadele’’ deyiminden, bir tarafta Narodovoltsi ve Narodopravsti’nin, diğer yanda Sosyal-Demokratların ayrı ayrı şeyler anlamasından doğmaktadır. Sosyal-Demokratlar siyasi mücadeleyi değişik bir şekilde anlarlar; onlar, onu eski devrimci teorilerin temsilcilerinin anladığından çok daha geniş bir şekilde ele alırlar. Bu görünürdeki mantıksız şeyin açık bir izahı Narodnaya Volya grubunun Bildirisinde, Sayı 4, Aralık 9,1895, verilmiştir. Bugünkü Narodovoltsi arasında çok derin ve verimli düşüncelerin sürdüğünü teyit eden bu yayını kalpten selamlarken, P.L. Lavrov’un, siyasi mücadelenin eski stil Narodovoltsi tarafından kabul edilen değişik kavranışını çok parlak bir şekilde sergileyen makalesine [ Sayı 4’deki P.L. Lavrov’un makalesi, gerçekte onun tarafından Material(112) için yazılan uzun bir mektuptan yalnızca bir “parça”’dır. Bu mektubun tümü ve Plehanov”un buna cevabının bu yaz (1897) yurtdışında basıldığını işittik fakat ne birini ne de diğerini görmedik. Yayıncılarının P.L. Lavrov’un mektubu üzerine bir baş makale yayınlayacaklarını sözverdikleri Narodnaya Volya Grubunun Bildirisinin, Sayı 5’in henüz çıkıp çıkmadığını da bilmiyoruz. Bak Sayı 4, s.22, sütün 1, dipnotu.] (‘‘Program Sorunları’’, s.19-22) değinmeden geçemeyeceğiz. Narodnaya Volya’nın programının Sosyal-Demokratik programla ilişkisi üzerinde konuşurken “... Burada’’ diye yazıyor P.L. Lavrov “bir şey ve yalnızca bir şey önemlidir, yani, istibdat altında güçlü bir işçi partisi örgütlemek mümkün müdür ve bunu istibdada karşı yönelmiş bir devrimci

parti örgütünden ayrı olarak yapmak mümkün müdür?” (s.21, sütun 2), aynı zamanda bundan biraz önce (sütun 1’de) “... istibdat sürerken aynı zamanda istibdada karşı bir devrimci parti örgütlemeden bir Rusya işçi partisi örgütlemek.’’ P.L. Lavrov’a hayati önemde görünen bu ayrılıkları hiç anlamıyoruz. ‘“İstibdada karşı devrimci bir partiden ayrı bir işçi partisi’’ ne demektir? İşçi sınıfının partisi, kendisi devrimci bir parti değil mi? Bu acayip fikir P.L. Lavrov’un makalesinde daha sonra gelen pasajda açıklanıyor; ‘‘Bir Rusya işçileri partisi, bütün cazibesiyle istibdadın, yönetimi altında örgütlenmek zorundandır. Eğer Sosyal-Demokratlar, bu işi aynı zamanda istibdada karşı bir siyasi komplo [bizim italiklerimiz] düzenlemeden böyle bir komplo­nun getirdiği herşeyle birlikte başarabilselerdi, o zaman tabii ki, onların siyasi programı Rusya sosyalistleri için uygun ve elverişli bir program olurdu, çünkü işçilerin kendi çabalarıyla işçilerin kurtuluşu başarılmış olurdu. Fakat bu çok şüphelidir, eğer imkansız değilse.’’ İşte sorun budur! Narodovoltsi için siyasi mücadele deyimi siyasi komplo ile bir ve aynıdır. Burada itiraf edilmelidir ki, P.L. Lavrov bu kelimelerle, Sosyal-Demokratlar ve Narodovoltsi tarafından kullanılan siyasi mücadelede taktikler arasındaki esas ayrılığı cesur bir ferahlıkla ortaya getirmiştir. Birincisinde Blanquist(113) komplocu gelenek korkutucu bir şekilde güçlüdür, o kadar­ ki, siyasi komplo dışında bir siyasi mücadeleyi akılları alamamaktadır. Mamafih Sosyal-Demokratlar, böylesi bir dar­ bakıştan suçlu değildirler, onlar komplolara inanmazlar, onlar, komplolar döneminin çok önceden bittiğini, siyasi mücadeleyi komplolar seviyesine indirgemenin bir yandan, onun sahasını son derece kısıtlamak ve diğer yandan en uygunsuz mücadele metotlarını seçmek anlamına geldiğini düşünürler. Herkes P.L. Lavov’un ‘‘Rusya Sosyal Demokratları, Batı’nın faaliyetlerini yanlışsız bir model olarak alırlar’’ (s.21, sütun 1) şeklindeki sözünün bir polemik manevrasından başka bir şey olmadığını ve gerçekte Rusya Sosyal-Demokratlarının buradaki siyasi koşulları hiç bir zaman unutmadığını, onların hiç bir zaman Rusya’da legal olarak bir işçi partisi kurabilmeyi hayal etmediğini, onların sosyalizm için mücadele görevini hiç bir­ zaman siyasi özgürlük için mücadele görevinden ayırmadığını anlayacaktır. Fakat onlar bu mücadelenin komplocular tarafından değil, işçi sınıfı hareketini temel alan bir ­devrimci parti tarafından yürütüleceğini her zaman düşündüler ve düşünmeye devam ediyorlar. Onlar, istibdada karşı mücadelenin komplolar örgütlemekten değil, proletaryayı eğitmek, disiplin altına almak, ve örgütlemekten, mutlakiyetin her belirtisin reddeden ve polis hükümetinin bütün şövalyelerini teşhir eden ve bu hükümeti tavizler vermeye zorlayan işçiler ­arasındaki siyasi ajitasyondan oluştuğunu düşünürler. St. Petersburg İşçi Sınıfının Kurtuluşu için Mücadele Ligası’nın yürüttüğü faaliyet tam da bu türden bir faaliyet değil midir? Bu örgüt, proletaryanın sermayeye ve istibdad hükümetine karşı sınıf mücadelesine hiçbir komplo düzenlemeden önderlik eden ve gücünü sosyalist ve demokratik mücadelenin St. Petersburg proletaryasının tek, bölünmez sınıf mücadelesinde birleşmesinden alan işçi sınıfı hareketi üzerine temellenmiş bir devrimci partinin nüvesini temsil etmemekte midir! Tüm kısalıklarına rağmen bu Liga’nın faaliyetleri, Sosyal-Demokrasinin önderlik ettiği proletaryanın, hükümetin şimdiden hesaba katmaya zorlandığı ve ona tavizler vermeye acele ettiği, büyük bir siyasi güç olduğunu şimdiden göstermiyor mu? 2 Haziran 1897’de çıkartılan kanun ve kanunun içeriği, açık bir şekilde proletarya tarafından koparılan bir taviz, Rus halkının düşmanlarından kazanılan bir konum olarak onun önemini meydana çıkarmıyor mu? Bu taviz çok azdır, kazanılan konum çok küçük bir şeydir, fakat bu tavizin verilmesini zorlamada başarıya ulaşmış işçi sınıfı örgütü de, genişlik, istikrarlık ­uzun süre varoluş veya kaynakların veya deneyimlerin zenginliği açısından seçkinleşmemiştir. İyi bilindiği gibi, Mücadele Ligası, daha 1895-96’da kuruldu ve onun işçilere çağrıları hektograf ve litograf usulleriyle basılmış bildirilerden öteye gitmiyordu. İnkar edilebilir mi ki, böyle bir örgüt, en azından Rusya’da işçi sınıfı hareketinin büyük merkezlerini (St. Petersburg, Moskova­-Vladamir ve güney bölgeleri ve aynı zamanda Odessa, Kiev, Saratov, vs. gibi en önemli kasabaları) birleştirirse, hizmetinde devrimci bir organa sahip olursa ve Mücadele Ligası’nın St. Petersburg işçileri arasındaki otoritesi kadar Rusya işçileri arasında otoriteye sahip olursa­ inkar edilebilir mi ki böyle bir örgüt çağdaş Rusya’da muazzam bir siyasi faktör, hükümetin bütün iç ve dış politikasında hesaba katmamazlık edemeyeceği bir faktör olacaktır. Proletaryanın sınıf mücadelesine önderlik ederek, işçiler arasında örgüt ve disiplin geliştirerek, onlara acil ekonomik talepleri için mücadele etmede ve sermayeden konum üzerine konum kazanmada yardım ederek, işçileri siyasi olarak eğiterek ve sistemli ve sapmaz bir şekilde istibdada saldırarak ve proletaryaya, polis hükümetinin ağır pençesini hissettiren her çar taraftarı başıbozuk için hayatı bir ­eziyet haline getirerek –böyle bir örgüt, bir ve aynı zamanda bizim şartlarımıza uyan bir işçi partisi ve istibdada karşı yönelmiş güçlü bir devrimci parti olacaktır. Bu örgütün istibdada karşı ezici bir darbe indirmek için hangi metotları uygulayacağı. ayaklanmayı mı, kitlesel bir siyasi grevi mi, yoksa saldırının diğer bazı çeşitlerini tercih edeceğini şimdiden tartışmak ve bu sorun üzerine karar vermek şu an boş bir doktrinerlik olacaktır. Böyle bir şey, generallerin askerlerini toplamadan, onları harekete geçirmeden ve düşmana karşı bir kampanya yürütmeden savaş konseyini toplamlarına benzer bir şey olur. Proletarya ordusu sapmaz bir şekilde ve güçlü bir Sosyal-Demokratik örgütün önderliğinde ekonomik ve siyasi kurtuluşu için savaştığı zaman, bu ordunun kendisi generallere eylem metotları ve araçları gösterecektir. Ondan sonra ve yalnızca ondan sonra, istibdada en son darbeyi vurma sorununu kararlaştırma mümkün olacaktır, çünkü sorunun çözümü, işçi sınıfı hareketinin durumuna, genişliğine, hareket tarafından geliştirilen mücadele metotlarına, harekete önderlik eden devrimci örgütün özelliklerine, diğer sosyal unsurların proletarya ve istibdada karşı tavırlarına, iç ve dış politikaya hükmeden şartlara bağlıdır -tek kelime ile, önceden tahmin edilemez ve önceden tahmin etmeye çalışılması faydasız olan bin bir türlü şeye bağlıdır.

Bunun için P.L. Lavrov’un aşağıdaki görüşleri son derece haksızdır:

“O halde, eğer onlar” (Sosyal-Demokratlar) “şu veya bu şekilde yalnızca sermayeye karşı mücadele için işçilerin güçlerini toplamak değil, fakat aynı zamanda istibdada karşı mücadele için devrimci grup ve bireyleri toplayacaklarsa, Rusya Sosyal-Demokratları, kendilerine ne derlerse desinler, aslında muhaliflerinin, Narodnaya Volya’nın programını benimseyeceklerdir. Köy toplulukları, Rusya’da kapitalizmin kaderi ve ekonomik materyalizm ile ilgili görüş ayrılıkları, belirli sorunların ana noktalarını hazırlamanın belirli metotlarının çözümünü sadece ve sadece kolaylaştıran ya da engelleyen gerçek dava için çok az önemi olan ayrıntılardır.” (s.21, sütun 1)

Rusya hayatının ve Rusya toplumunun gelişmesinin temel sorunları üzerine, tarihin kavranışının temel sorunları üzerine olan görüş ayrılıklarının yalnız “ayrıntılarla ilgili noktalar” olduğunu söyleyen bu son önergeye itiraz etmek zorunda kalmak acayip oluyor. Çok önceden, devrimci bir teori olmadan devrimci bir hareketin olamayacağı söylenmiştir ve şu anda, bu gerçeğin ispatını ileri sürmeye hiç gerek de yoktur. Sınıf mücadelesi teorisi, Rusya tarihinin materyalist kavranışı ve Rusya’da şimdiki ekonomik ve siyasi durumun materyalist takdiri, devrimci mücadeleyi kesinlikle belli bir sınıfın belli çıkarlarına bağlamanın ve onun diğer sınıflarla ilişkisini incelemenin gerekliliğinin kabul edilmesi -bu büyük devrimci sorunları “ayrıntılarla ilgili noktalar” olarak değerlendirilmesi çok muazzam bir yanlış ve devrimci teorinin eski bir askerinden geldiği için o kadar beklenmediktir ki bu pasajı neredeyse kalemin kusuru olarak değerlendirmeye hazırız. Aktarılan bu uzun ve şiddetli eleştirin ilk bölümüne gelince, onun haksızlığı daha da hayret verici oluyor. Rusya Sosyal-Demokratlarının sadece işçi güçlerini sermayeye karşı mücadele için (yani sadece ekonomik mücadele için) toparlandığını, ve istibdada karşı mücadele için devrimci grup ve bireyleri toplamadığını başında söylemek, yazarın, Rusya Sosyal-Demokratlarının faaliyetleri ile ilgili genel olarak bilinen gerçekleri ya bilmediği ya da bilmek istemediği anlamına geliyor. Yoksa P.L. Lavrov Rusya’da pratik çalışma ile meşgul olan Sosyal-Demokratları “devrimci bireyler” ve “devrimci gruplar” olarak değerlendirmiyor mu? Ya da (ve bu, belki daha da mümkündür) istibdada karşı “mücadele” dediğinde sadece ona karşı komploları mı kastediyor? (a.g.e., s.21, sütun 2): “... Bu devrimci bir komplo düzenleme... sorunudur” (İtalikler bize ait) Belki de, P.L. Lavrov’un görüşüne göre, siyasi komplolar örgütlemeyenler siyasi mücadele ile meşgul olmuyorlar? Bir kere daha tekrarlayalım: bu tur düşünceler eski Narodnaya Volya’nın eski geleneklerine tekabül eder, fakat ne çağdaş konulara ne de siyasi mücadelenin çağdaş kavranışına tekabül etmez.

Daha Narodopravtsi hakkında söyleyecek bir kaç sözümüz var. Görüşümüze göre P.L. Lavrov, Sosyal-Demokratların “Narodopravtsi’yi daha dürüst olarak tavsiye ettiği ve onlarla birleşmeksizin onları desteklemeye hazır” olduğunu söylerken çok haklıdır; yalnızca, şunu eklemeliydi: daha dürüst demokratlar olarak ve Narodopravtsi’nin tutarlı demokratlar olarak hareket ettiği derecede. Ne yazık ki bu, anın bir gerçeği olmaktan çok arzu edilen bir gerçektir. Narodopravtsi, demokratik görevleri, Narodizm’den ve genel olarak “Rusya Sosyalizmi”nin modası geçmiş şekillerinden Kurtarma isteğinde olduğunu açıkladı, fakat partilerini sadece siyasi reformlar için bir parti ve “sosyal (?!)-devrimci” bir parti olarak (19 Şubat 1894 tarihli “Manifesto”larına bakınız) tarif ettiklerinde ve “Manifesto”larında “halkın hakları kavramının, halk endüstrisinin örgütlenmesini içerdiği”ni açıkladıklarında (hafızamızdan aktarmaya mecbur kaldık) ve dolayısıyla Narodnik önyargıları gizlice ileri sürdüklerinde, bizzat kendileri, eski önyargılardan kurtulmuş ve tutarlı olmaktan hala uzaktırlar. Dolayısıyla, P.L. Lavrov, onları “maskeli politikacılar” (s. 20, sütun 2) olarak adlandırdığında belki de yanlış değildi. Fakat belki de, Narodnaya Pravo’nun doktrinini geçiş hali olarak değerlendirmek daha tutarlı olacaktır, ve onun lehine şu söylenmelidir ki, o, Narodnik doktrinlerin ilk­ karakterinden utanç duyuyordu ve polis ve üst sınıfların mutlak yönetiminin varlığına rağmen, siyasi değil de ekonomik reformların arzulandığından bahsetme cüretini gösterebilen (Bkz. “Acil Bir Sorun”, Narodnya Pravo Partisi tarafından yayınlanan) şu en iğrenç Narodnik gericilere karşı açıkça savaştı. Eğer Narodnaya Pravo Partisi’nin içinde, taktik çıkarlar hatırına sosyalist bayraklarını gizleyen ve aptalca sosyalist olmayan politikacılar maskesi takmış geçmişin sosyalistlerinden başka kimse yoksa (P.L. Lavrov’un kabul ettiği gibi, s.20, sütun 2) , o zaman, tabii ki, bu partinin hiç bir geleceği olmayacaktır. Fakat, eğer, parti, kendini maskelemiş olmayan fakat gerçek sosyalist olmayan politikacıları ve sosyalist olmayan demokratları da içerirse, o zaman bu parti, burjuvazimiz içindeki siyasi muhalefete yakınlaşmaya çabalayarak, küçük burjuvazimizin, küçük dükkancımızın, küçük zanaatkarımızın vs. -batı Avrupa’da her yerde, demokratik harekette bir rol oynayan ve Rusya’da Reform-öncesi dönemde kültürel ve diğer sahalarda özellikle hızlı bir ilerleme yapan, ve büyük fabrika sahiplerine ve mali ve sanayi tekellerinin kodamanlarına müstehzi desteğini veren polis hükümetinin baskısını hissetmekten kaçınamayan bu sınıfın siyasi bilincini uyandırmaya çabalayarak hayli bir iş yapabilir. Bunun için gerekli olan herşey, Narodopravtsi’nin nüfusun çeşitli tabakalarına yakınlaşmayı görevleri olarak ele alması ve kitlelerin gerçek çıkarlarından kopukluklarından gelen kısırlıkları “Acil Bir Sorun’da itiraf edilmiş olan aynı “aydın” kesim ile kendini sınırlamamasıdır. Gerekli olan şey, Narodo­pravtsi’nin değişik sosyalist unsurları birleştirme ve siyasi görevler yararına sosyalizmi bir kenara itmek fikrini terketmesi, nüfusun burjuva tabakalarına yaklaşmalarını engelleyen sahte mahcubiyeti terketmeleridir, yani onlar sosyalist olmayan politikacılar için bir program hakkında sadece konuşmamalı fakat sosyalizm kendileri için tamamen gereksiz olan ve fakat zaman ilerledikçe istibdadın baskısını ve siyasi özgürlüğün gerekliliğini daha da fazla hisseden bu sosyal grup ve sınıfların sınıf bilinçlerini uyandırarak ve geliştirerek bu programa uygun olarak hareket etmelidirler.


Rusya Sosyal-Demokrasisi henüz çok gençtir. Teorik sorunların ağırlıkta olduğu rüşeym halinden daha henüz çıkmaktadır. Daha henüz pratik faaliyetini geliştirmeye başlamıştır. Diğer partilerin devrimcileri, Sosyal-Demokrasinin teori ve programını eleştirmek yerine, zaruri olarak Rusya Sosyal-­Demokratlarının pratik faaliyetinin eleştirisine geçtiler. Ve kabul edilmelidir ki, bu son eleştiri teorinin eleştirisinden keskin bir şekilde ayrılır, hem de o kadar çok ayrılır ki, St. Petersburg Mücadele Ligası’nın Sosyal-Demokrat bir örgüt olmadığı gibi komik bir söylentiyi yaymak bile mümkün oldu. Bizzat böyle bir söylentinin ortaya çıkması gerçeği, Sosyal-Demokratların siyasi mücadeleyi ihmal ettiklerine dair bugünkü suçlamanın ne kadar temelsiz olduğunu gösterir. Bizzat böyle bir söylentinin ortaya çıkması gerçeği, Sosyal-Demokratların teorisinin ikna edemediği birçok devrimcinin, onların pratiğiyle ikna olmaya başladıklarını gösterir.

Rusya Sosyal-Demokrasisi hala hemen hemen hiç dokunulmamış,muazzam bir çalışma alanı ile karşı karşıyadır. Rusya işçi sınıfının uyanışı, bilgi, örgüt, sosyalizm için, onu sömürenlere ve baskı altında tutanlara karşı mücadele için kendiliğinden çabası, hergün daha fazla yayılmakta ve daha fazla göze çarpıcı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Rusya kapitalizminin, son zamanlarda yaptığı muazzam ilerleme, işçi sınıfı hareketinin genişliğine ve derinliğine kesintiye uğramadan büyüyeceğinin bir garantisidir. Görünüşe göre, kapitalist devrede, sanayinin “refah” içinde olduğu, ticaretin canlı olduğu, fabrikaların tam kapasitede çalıştıkları ve sayısız yeni fabrikanın, yeni işletmenin, anonim şirketlerinin, demiryolu işletmelerinin, vs. vs., mantar gibi bittiği bir dönemden geçiyoruz. Bu sanayi “refah”ı döneminin kaçınılmaz ve oldukça keskin bir çöküş doğuracağını önceden söylemek için bir peygamber olmak gerekli değildir. Bu çöküş, küçük mal sahibi kitleleri mahvedecek, işçi kitlelerini işsizlerin saflarına itecek ve dolayısıyla bütün işçileri, her sınıf bilinçli ve düşünen işçinin uzun süre yüz yüze geldikleri sosyalizm ve demokrasi sorunlarıyla çok keskin bir şekilde karşı karşıya bırakacaktır. Rusya Sosyal-Demokratları, bu çöküş geldiğinde, Rusya proletaryasının daha sınıf bilinçli, daha birleşik olmasını, bugün çok büyük karlar elde eden ve her zaman zararlarını işçi sınıfının sırtına yüklemeye çabalayan kapitalist sınıfa karşı direnebilecek ve Rusya işçilerinin ve Rusya halkının tümünun elini kolunu bağlayan polis istibdadına karşı kesin bir mücadelede Rusya Demokrasisine önderlik edebilecek hale gelmesini sağlamalıdır.

O halde işbaşına yoldaşlar! Değerli zamanı kaybetmeyelim. Rusya Sosyal-Demokratlarının,uyanan proletaryanın taleplerini karşılamak, işçi sınıfı hareketini örgütlemek, devrimci grupları ve onların karşılıklı ilişkilerini güçlendirmek, işçilere propaganda ve ajitasyon literatürü sağlamak ve Rusya’nın her tarafına serpiştirilmiş işçi çevrelerini ve Sosyal-Demokratik grupları bir tek Sosyal-Demokratik İşçi Partisi’nde toplamak için yapacak çok işi vardır!


MÜCADELE LİGASI’NDAN

ST. PETERSBURG İŞÇİLERİNE VE SOSYALİSTLERİNE

St. Petersburg devrimcileri zor zamanlar geçirmektedirler. Böyle bir güç göstermiş olan henüz doğmuş işçi-sınıfı hareketini ezmek amacıyla, hükümetin tüm güçlerini yoğunlaştırdığı görülmektedir. Tutuklamalar eşi görülmemiş bir çapta yapılmaktadır­ ve hapishaneler tıklım tıklımdır. Aydınlar, erkek ve kadınlar, ve işçi kitleleri alınmakta ve sürgün edilmektedirler. Hemen hemen her gün, kendisini öfkeyle düşmanlarının üzerine atmış olan polis hükümetinin yeni kurbanlarının haberlerini getirmektedir. Hükümet önüne, Rusya devrimci hareketi içindeki yeni akımın güç kazanmasını ve ayakları üstünde durmasını önlemek hedefini koymuştur. Savcılar, jandarmalar hali hazırda Mücadele Ligası’nı ezmiş olduklarıyla böbürlenmektedirler.

Bu böbürlenme bir yalandır. Mücadele Ligası tüm kovuşturmalara rağmen sağlamdır. Derin bir memnuniyetle belirtmek isteriz ki topyekün tutuklamalar işlerini yapmaktadırlar -onlar, işçiler ve sosyalist aydınlar arasında ajitasyon için birer güçlü silahtırlar, düşen devrimcilerin yerini taze enerjiyle, Rusya proletaryasının ve bütün Rusya halkının şampiyonlarının saflarına katılmaya hazır yeni insanlar almaktadır.

Fedakarlık olmadan mücadele olamaz,ve çarcı başı-bozukların acımasız kovuşturmalarına sükûnetle cevap veriyoruz: Devrimciler can verdiler-Yaşasın devrim!

Şimdiye kadar, artan kovuşturma, Mücadele Ligası’nın bazı işlevlerini geçici olarak zayıflatabildi, ajanlar ve ajitatörler de geçici bir darlığa neden oldu. Şimdi hissettiğimiz bu darlıktır ve devrimci davaya enerjilerini adamak isteyen istekli tüm sınıf-bilinçli işçilere ve aydınlara çağrı yapmamıza bizi iten budur. Mücadele Ligası’nın ajanlara ihtiyacı vardır. En sınırlı dahi olsa, devrimci eylemin herhangi bir alanında çalışmaya istekli çalışma çevreleri ve bireyler Mücadele Ligası ile temasta olanları haberdar etsinler (Böyle kişilerle temasa geçemeyen herhangi bir grup -bu muhtemel değildir- Yurtdışı Rusya Sosyal-Demokratları Ligası aracılığıyla temasa geçebilirler). Her türlü çalışma için insanlara ihtiyaç vardır, ve tüm devrimciler ne kadar sıkı devrimci eylemin çeşitli yönlerinde uzmanlaşırlarsa, yeraltı çalışmasının metodlarına ve onu örtme yollarına daha fazla kafa yoracaklardır, küçücük, görünmeyen, özel işler üzerinde daha da fazla yoğunlaşacaklardır, bütün şey daha güvenilir olacak ve jandarmaların ve casusların devrimcileri ortaya çıkarmaları daha da zor olacaktır. Hükümet, daha önceden, sadece hükümete karşı unsurların mevcut merkezlerini değil fakat ayrıca olası ve olabilecek olanlarını da bir ajanlar ağı ile sardı. Hükümet, devrimcileri avlayan uşaklarının eylemlerinin büyüklüğünü ve çeşitliliğini boyuna artırmakta, yeni yöntemler icat etmekte, daha fazla provokatör sokmakta, tutuklananlar üzerinde tehditle yüzleştirmekle, sahte itiraflarla, sahte imzalarla, sahte mektuplar hazırlamakla, vs., vs. baskı uygulamaya çalışmaktadır. Devrimci disiplin, örgütlenme ve yeraltı eyleminin gelişmesi ve güçlenmesi olmadan, hükümete karşı mücadele olanaksızdır. Ve yeraltı eylemi hepsinden çok gruplardan ve bireylerden çalışmalarının farklı yönlerinde uzmanlaşmalarını ve işin koordinasyonunun mümkün olduğunca az üyeli, Mücadele Ligası’nın merkezi grubuna bırakılmasını talep etmektedir. Devrimci çalışmanın yönleri oldukça çeşitlidir. Yasal kovuşturmaya yol açmayacak şekilde işçilere konuşabilen, ve sadece a’yı söyleyen, diğerlerine b ve c’yi bırakan ajitatörler gereklidir. Yazın ve bildiri dağıtıcıları gereklidir. İşçi çalışma çevreleri ve grup örgütleyicileri gereklidir. Tüm fabrikalardaki olayların tam Bir görüntüsünü verebilecek muhabirler gereklidir. Casusları ve provokatörleri gözetleyecek insanlar gereklidir. Yeraltı toplantı yerleri ayarlayacak insanlar gereklidir. Yazın ulaştıracak, emirleri iletecek, ve her türlü temasları ayarlayacak insanlar gereklidir. Bağış toplayıcıları gereklidir. Aydınlar ve hükümet görevlileri arasında çalışacak ajanlar, işçilerle ve fabrika yaşantısıyla, yönetimle (polisle, fabrika müfettişleri ile vs.)temasta olan insanlar gereklidir. Rusya’nın çeşitli kasabalarıyla ve diğer ülkelerle temas kuracak insanlar gereklidir. Her türlü yazının dağıtılmasının çeşitli yollarını ayarlayacak insanlar gereklidir. Yazın ve diğer­ şeylere vs., vs.yi koruyacak insanlar gereklidir. Tek bir birey veya tek bir grup tarafından üstlenilen iş ne kadar küçük ve özel ise, şeyleri düşünme şansı daha da büyük olacak, işi doğru-dürüst yapacak ve başarısızlığa karşı iyice garanti edecek,yeraltı çalışmasının tüm ayrıntıları düşünülecek ve mümkün olan tüm gizleyici örtü ve yanıltıcı araçlar kullanılacak, başarı daha emin olacak, polis ve jandarmaların devrimcileri ve örgütleriyle olan bağlarının izlerini bulması daha zor olacak, ve devrimci parti için, bir bütün olarak davaya zarar vermeden düşmüş olan üyelerin ve ajanların yerlerini doldurmak daha kolay olacaktır. Böyle bir uzmanlaşmanın zor bir sorun olduğunu biliyoruz, çünkü bireyden en büyük sabır ve kendini düşünmezlik talep eder, göze çarpmayan, yeknesak çalışmaya tüm gücünü vermesini talep eder, kişiyi yoldaşlarıyla temastan koparır ve devrimcinin tüm hayatını bir amansız ve katı alışılagelmişliğe bağımlı kılar. Ama sadece böyle şartlar içindedir ki Rusya’da devrimci pratiğin en büyük insanları en cesurane görevleri yerine getirmeyi çok-yönlü hazırlık üzerinde yıllar harcayarak başarmıştır, ve çok eminiz ki Sosyal-Demokratlar daha önceki nesillerin devrimcilerinden daha az fedakar olmadıklarını kanıtlayacaklardır. Ayrıca, St. Petersburg Li­gası’nın hizmetini sunan bireyler ve gruplar hakkında gerekli bilgiyi toplayacağı ve onlara deneme amacıyla yapmak için birşeyler vereceği, sistemimiz tarafından öngörülen ön hazırlık döneminin, tüm enerjisini devrimci çalışmaya adamaya istekli birçok insan için çok zor olacağının da farkındayız. Ama bu ön hazırlık denemesi olmadan, bugünkü Rusya’da devrimci eylem imkansızdır.

Bu çalışma sistemimizi yeni yoldaşlara önerirken, başarılı devrimci çalışmanın en iyi garantisi olduğuna derinden ikna olmuş olarak, uzun tecrübeden sonra

varılmış bir görüşü dile getiriyoruz.


1897 sonunda sürgünde yazıldı.

İlk defa, 1898’de Cenevre ‘de broşür olarak basıldı.

1898 ve 1905 baskısı elyazması ve Lenin’in Oniki Yıl derlemesindeki metin

ile kontrol edilerek 1902 baskısının metnine uygun olarak yayımlandı.

V.İ. Lenin, Toplu Eserler Cilt 2, 1895-1897, Lawrence / Wishart London, Progress Publishers, Moscow, Dördüncü Baskı 1977. İngilizce baskıdan çevrilmiştir.

NOTLAR

(Notlardaki numaralama İngilizce baskısındaki gibi aynen korunmuştur. Ç.N.)

106 -Rusya Sosyal-Demokratlarının Görevleri. Lenin tarafından 1897 sonunda sürgünde (Sibirya’da) yazıldı ve ilk defa 1898’de Emeğin Kurtuluşu Grubu tarafından Cenevre’de basıldı. Rusya’da ileri işçiler arasında geniş olarak yayıldı. Polis Şubesinin 1898-1905 yılları verilerine göre, St. Petersburg, Moskova, Smolensk, Kazan, Orel, Kiev, Vilno, Feodsya, İrkutsk, Archangel, Sormovo, Kovno ve diğer kasabalarda yapılan araştırmalar ve tutuklamalar sırasında broşürün kopyaları bulundu.

     Broşürün orijinal elyazması bulunmadı, ama kimliği bilinmeyen biri tarafından kopya edilmiş bir elyazması vardır. Lenin tarafından bir önsözle birlikte 1902’de ikinci baskısı, 1905’te üçüncü baskısı Cenevre’de çıktı. Broşür, ayrıca Kasım 1907’de (kapak ve başlık tarihi 1908'di) basılan V.I. Ilyin, Oniki Yıl derlemesine dahil edilmişti. Elyazmasında varolan ve broşürün ilk baskısına ek olarak “Mücadele Ligası’ndan St. Petersburg İşçilerine ve Sosyalistlerine” bildirisi 1902, 1905 ve 1907 baskılarında yoktur. Elyazmasından yapılan kopya birkaç hatayı ihtiva etmektedir. Emeğin Kurtuluşu Grubu tarafından yurtdışında yayınlanan broşürün ilk baskısında da hatalar çıktı ama bunlar daha sonraki baskılarda lenin tarafından düzeltildi.

107 -Narodnoye Pravo (Halkın Hakkı). 1893 yazında kurulan Rusya demokratik aydınlarının illegal bir örgütü, kurucuları arasında daha önce Narodnaya Volya’ya üye olan O.V. Aptekman, A.I. Bogdanoviç, A.V. Gedeonovski, M.A. Natanson ve N.S. Tyutçev vardı. Narodopravsti olarak anılan Parti üyeleri siyasal reformlar için tüm muhalefet güçlerini birleştirmeyi kendilerine hedef koydular. Örgütleri iki program belgesini, “Manifesto,” ve “Acil Bir Sorun”u çıkardı. 1894 yazında, grup, çarlık hükümeti tarafından kırıldı. Siyasal bir parti olarak Narodnaya Pravo’nun Lenin tarafından bir değerlendirmesi “Halkın Dostları”Kimdir ve Sosyal-demokratlara Karşı Nasıl Savaşırlar”eserinde vardır. Narodopravtsi’lerin birçoğu daha sonra Sosyalist-Devrimci Partisi’ne katıldı.

108 -Narodnaya Volya (Halkın Geleceği) grubu (Narodovoltsi} 1891 kışında, St. Petersburg’da kendi programıyla ortaya çıktı. Orijinal üyeleri M.S. Olminsky (Alexandrov), N.L. Meshcheryakov, Y.M. Alexahdrova, A.A. Fedulov, ve A.A. Yergin’i içeriyordu. Rabochy Sbornik (İşçi Derlemesi) ve broşürler ve Letuchy Listok (Bildiri)’nin iki sayısı grubun basımevi tarafından illegal olarak basıldı. Grup, 1894’te polis tarafından kırıldı, fakat erkenden eylemlerini yeniden başlattı. Grup, o dönemde, Narodnaya Volya görüşlerini Sosyal-Demokrasi için terketme sürecinde idi. Letuchy Listok’un Aralık 1895’te ortaya çıkan son sayısı, No.4, açıkça Sosyal-Demokrasinin etkisinin izlerini taşıyordu. Grup, işçi Sınıfının Kurtuluşu Uğrunda St. Petersburg Mücadele Ligası ile temas kurdu, Liga’nın birkaç yayınını basmak için -örneğin Lenin’in Fabrika İşçilerine Empoze Edilen Yasa ve Cezaların Açıklanışı- basımevini kullandı, ve Rabocheyo Dyelo gazetesinin ortak yayını hakkında Liga ile görüştü. Lenin’in, Mayıs 1896’da hapishaneden kaçırılan Grevler üzerine broşürünün basılması için grubun basımevinin kullanılması amaçlanıyordu. Ama basımevinin polis tarafından ortaya çıkarılması ve mahvedilmesi ve Haziran 1896’da grubun üye!erinin tutuklanmasıyla bu öneri gerçekleşemedi. Sonra grup ortadan yokoldu ve bazı üyeleri (P.F. Kudelli, N.L. Meshcheryakov, M.S. Olminsky ve diğerleri) daha sonra, çoğunluğu Sosyalist-Devrimci Partisine katılmasına rağmen, Rusya Sosyal-Demokratik İşçi Partisinin aktif elemanları oldu.

109 -Yurtdışı Rusya Sosyal-Demokratlar Ligası Emeğin Kurtuluşu grubunun insiyatifi üzerine, 1894’te, Cenevre’de kuruldu ve devrimci yazın bastırdığı kendi basımevi vardı. Başlangıçta, Emeğin Kurtuluşu grubu Liga’yı yönlendirdi ve yayınlarının editörlüğünü yaptı. Liga, Rabotnik derlemeler ve Listki “Rabotnika”yı çıkardı ve Lenin’in Fabrika İşçilerine Empoze Edilen Yasa ve Cezaların Açıklanışı’nı (1897), Plekhanov’un Rusya Sosyal-Demokrasisinde Yeni Hamle’sini (1897), vs.yi yayınladı. Mart 1898’de toplanan RSDİP’nin Birinci Kongresi Liga’yı Parti’nin yurtdışı temsilcisi olarak tanıdı. Zaman geçtikçe, oportünist unsurlar -”ekonomistler”, veya sözde “genç” grup, Liga’da üst yönetimi ele geçirdi. Kasım 1898’de, Zürih’te toplanan Liga’nın Birinci Kongresinde, Emeğin Kurtuluşu grubu, kendinin yayınlamayı üzerine aldığı Rabotnik No. 5-6 ve Lenin’in Rusya Sosyal-­Demokratlarının Görevleri ve Yeni Fabrika Yasası hariç, Liga’nın yayınlarının editörlüğünü yapmayı reddettiğini açıkladı. Bundan sonra, Liga ‘‘ekonomistler’’in bir dergisi olan Robocheye Dyelo’yu yayınladı. En nihayet, Emeğin Kurtuluşu grubu, Cenevre’de toplanan Liga’nın İkinci Kongresinde, Kongreyi terkedip Bağımsız bir Sotsial-Demokrat örgütünü kurduklarında, Liga ile bağlarını Nisan 1900’de kopardı. 1903’te, RSDİP’nin İkinci Kongresi Liga’yı dağıtma kararı aldı.

110 -Bu pasaj, 1881-82’de İçişleri Bakanı N.P. Ignatyev’in izlediği; Lenin’in belirttiği gibi, demokrasiyle oynayarak 3. Alexander’in hükümetinin bütünlükle gericiliğin safına geçtiğini gizlemeyi ümit ederek liberalleri ‘‘aldatma’’ siyasetine değinmektedir. Asilzadelerin General­lerini, Zemstvo İdarelerinin temsilcilerini, benzeri insanları içeren ‘‘bilgili insanların’’, toprağın rehinden kurtarılmasındaki ödemeler, göçün doğru dürüst örgütlenmesi, ve yerel hükümet reformuyla ilgili sorunları tartışmak için konferansların çağrılması siyasetin parçasıydı. Hatta üç bin kişinin katılacağı sözde bir Zemsky Sobor’un toplanması önerilmişti. Yine de, tüm bu önlemler İgnatyev’in istifasıyla sonuçlandı, bunu ‘‘kudurgan, inanılmazcasına anlamsız ve zalim bir gericilik takip etti” (Bak “Halkın Dostları” Kimdir ve Sosyal-Demokratlara Karşı Nasıl Savaşırlar?).

111 -Emeğin Kurtuluşu Grubu ilk Rus Marksist gruptu. 1883’te, Cenevre’de G.V. Plekhanov tarafından kuruldu ve P.B. Axelrod, L.G. Deutsch, Vera Zasulich ve V.N. Ignatov’u içeriyordu.

Grup, Rusya’da Marksizm’in yayılmasında çok şey yaptı. Marx ve Engels’in Komünist Parti Manifestosu, Marx’ın Ücret-Emek ve Sermaye, Engels’in Ütopik ve Bilimsel Sosyalizm, vb. gibi Marksist eserleri çevirdi, onları yurtdışında bastırdı ve Rusya’da dağıtımını örgütledi. Plehanov ve grubu ciddi olarak Narodizm’i yıktı. Plehanov, 1883’te Rusya Sosyal-Demokratları için bir program taslağı hazırladı, 1885’te başka bir taslak hazırladı. İki taslak Emeğin Kurtuluşu grubu tarafından basıldı ve Rusya’da Sosyal-Demokratik Parti’nin kurulmasında önemli bir adımı noktaladı. Plehanov’un Sosyalizm ve Siyasi Mücadele (1883), Farklılıklarımız (1885), Tekçi Tarih Görüşünün Gelişmesi (1885) Marksist görüşlerin yayılmasında önemli bir rol oynadı. Yine de, grup, bazı önemli yanlışlar yaptı. Narodnik görüşlerin kalıntılarına saplandı, köylülüğün devrimci rolünü küçümsedi ve liberal burjuvazinin oynadığı rolü abarttı. Bu yanlışlar, Plehanov ve grubun diğer üyelerinin savunduğu geleceğin Menşevik görüşlerinin tohumlarıydı. Grup, Rusya işçi sınıfını devrimci sınıf-bilinci ile aşılamada önemli bir rol oynadı, ama, işçi-sınıfı ile pratiksel bağları yoktu. Lenin, Emeğin Kurtuluşu grubunun “sadece teorik olarak Sosyal-Demokrasiyi kurduğuna ve işçi-sınıfı hareketi yönünde ilk adımı attığına” işaret etti. Grup, uluslararası işçi hareketiyle bağlar kurdu ve Rusya Sosyal-Demokrasisini, Paris’te 1899’da yapılan 2. Enternas­yonal’in ilk kongresinden itibaren tüm kongrelerinde temsil etti.

Emeğin Kurtuluşu grubu, Ağustos 1903’te toplanan RSDİP’nin 2. Kongresinde feshini ilan etti.

112 -Lenin, Eski Narodnaya Volya üyeleri Grubu (P.L. Lavrov, N.S. Rusanov ve diğerleri tarafından 1893-96 yıllarında Cenevre’de yayınlanan Rusya Sosyal-Devrimci Hareketinin Tarihi için Materyal başlıklı makalelerin derlemelerine değinmektedir. Hepsi, beş cilt içinde dört derleme çıktı (orijinal olarak on yedi tane planlanmıştı).

113 -Blanquism -Ünlü devrimci ve Fransız ütopyacı komünizminin önde gelen temsilcisi Louis-Auguste Blanqui’nin (l805-81) Fransız sosyalist hareketi içinde başını çektiği bir akım.

Blanquist’ler sınıf mücadelesini reddetti, ve ‘‘insanlığın ücret sömürüsünden kurtuluşunu proletaryanın sınıf mücadelesi tarafından değil de, küçük bir aydın azınlığının komplosundan” bekledi (V.I. Lenin, Kongre Sonuçları) Bir ayaklanmanın zaferi için gerekli olan somut durumu dikkate almadılar ve kitlelerle bağları hor gördüler, bir avuç komplocunun eylemlerini devrimci partinin eyleminin yerine geçirdiler.